31 Aralık 2009 Perşembe

Milk Gallery'de Eyesore'lar!!!


7 Ocak günü Facebook'tan sevdiğimiz Eyeshore'ların tasarımcısı Xavier Gallego; Galata'daki Milk Gallery'de olacak.. Oldukça sınırlı sayıda satılacak olan karakterlerin yanı sıra, geceye özel üretilen kartpostal, rozet ve posterler de sergilenecekmiş :)

29 Aralık 2009 Salı

2010 Japon yılı


Türkiye'de 2010 Japon yılı olarak kutlanacak, her yerde gösteriler olacak.. Heyoo :D


Ocak ayı İstanbul etkinlikleri ise;

7 Ocak Perşembe: Kimono, Dans ve Moda Gösterisi - CRR 20:00

8 Ocak Cuma: Japon Davulu Konseri - CRR 20:00

15-17 Ocak: Japon Filmleri Festivali - Maçka Cinebonus

Gösterilecek filmler:

-Sevgili Doktor

-Zirve – Nirengi Taşı Kayıtları

-Etrafımızdakiler

-Yamazakura – Yaban Kirazı Çiçekleri

-Nasıl Kendim Oldum

-Dün Hiroşima'da, Bugün Hiroşima'da

-Yarının Anıları

Mcdonaldland


McDonald's karakterlerinin hepsinin uyum içinde yaşadığını hayal ettiğimiz yer.

Küçükken her gidişimde Happy Meal'lerden alıp, karakterleri toplardım.

En sevdiğimde "The Hamburglar"dı. Her gittiğim ülkeden sadece onu toplar getirirdim.

Ancak sanırsam taşınırken hepsi gitti.. :(

Şimdi bir yerlerde gördüm nostaljik oldu..

Diğer karakterlerden bazıları:

-Mayor McCheese

-Captain Crook

-Ronald McDonald

-Grimace

-Officer Big Mac

-Apple Pie Trees, Filet-O-Fish Lakes, Hamburger Patches

-Uncle O'Grimacey

-Fry Guys

-Birdie the Early Bird......

52. hafta ..


Perşembe

İksv eski rehberleri geleneksel rakı sofrası..

Eski İksv rehberleri olarak her sene sonunda Noel için yurtdışından teşrif eden arkadaşlarımızıda toplayarak düzenlediğimiz rakı yine her zamanki gibi "Sofyalı 9 " daydı..

Donatılan masalar, sohbetler ve Berlin'den gelen arkadaşlarımızla şenlenen masa benim için unutulmaz...


(Ayrıca İksv bünyesindeki Salon 16 Ocak'ta açılıyor. Sonunda!!)


Cuma

Koçlular ile Onur'un Berlin'den gelişinin şerefine bir rakı.. Bu sefer "Pera Balık"ta, yine eski tanıdık yüzler, 6-7 yıl önceki günlerden anılar, mutluluklar.. Kaya'nın Leica'sı beni benden aldı.. bana da bir tane lütfen!!! Masadaki tek bayan olarak klasik muhabbet koyulaştı, taa ki başka bir bayan masamıza teşrif edene kadar!!!


Sonrasında "Sakin" ekibine konser sonrası Lokal tarafında rastlamak. Alper B.'yı da uzun zamandan sonra yine gece görmek.. Uzun uzadıya yağmurlu bir gecede, eski tanıdık yüzler...



Cumartesi

Dunia'da, "Kupka" dan güzel bir konser. Sonrasında 6:45 gram'da tanıdık yüzlerle eğlenceli geceler. Artık Arkaodada'dan sonra gece gidilen bir mekan sonunda Kadıköy'e geldi, neredeyse bütün herkes tanıdık.!! İnsanlar, barmenler ve DJ...Mutluluk verici..

Gece arkadaşın "filipilis" isimli kedisiyle oynaşmak..



Pazar

Lodos esintili bir günde, Dalyan'dan Caddebostan sahile bir yürüyüş.. Elimizde Lomolar ve fotoğraf makineleri.. Çevrede oynaşan köpekler, oturmak için hayallerimizde süslenen yalılar, apartmanlar. Sonrasında "Krispy Creme"de Donuts. Lezzeti tartışılmaz!!!

23 Aralık 2009 Çarşamba

yeniler


Dün gördüm şaşırdım, mükemmel bir ikiliden oluşan grup "Broken Bells".

The Shins'ten James Mercer ve Gnarls Barkley'den tanıtığımız "Danger Mouse" un yepyeni projesi. İlk single'ları "The High Road" dinlenmeli



Sonunda Radiohead Ocak'ta albüm çalışmalarına başlıyor!!!


The Drums - Brooklyn'li yeni bir grup, "I Felt So Stupid" şarkıları The Cure tadında, eski 80ler tarzı videosu ve şarkılarıyla cathy tunes..



Ayrıca Flaming Lips, 2009 yılı ikinci albümünü piyasaya sürdü. Pink Floyd klasiği "Dark Side of The Moon" cover'ı...YES!!

51. hafta izlenimleri


Çarşamba

Bu soğuk günlerde dışarı çıkma üşengeçliklerim başladı.

Ancak İndigo'daki City Star Night by Converse kapsamındaki "Casiotone for the Painfully Alone ve Wildbirds & Peacedrums" konserlerini kaçıramazdım.

Öncesinde Gül'ün yepyeni evinde toplandık.. Evin tekrar hayırlı olsun...


Sevgili Time-Out Seda'nın da röportajlarını yayınladığı gibi, Casiotone bir solo proje.

Eksisozluk'ten okuduğuma göre Casio Sk-1 kullanıyormuş.

Ama adını Casio'nun ilk piyasaya çıkardığı ve bende de olan Casiotone modellerinden alıyor.

Bendeki Casiotone CT-380.

ilk tuşlara basışım ve piyanoya başlayışımın asıl amacı ve nedeni!!!

Japonya'dan anneannemlerin bana aldığı hediyelerden.. Hala dolabımda saklı, adaptörü nerede acaba??


Wildbirds'ü hiç dinlememiştim ancak gayet iyi bir duo. Dinlenesi ve arşive konulması gerekenlerden..


Cuma

Tam 10 yıl. Evet Kadıköy'deki Arkaoda açılalı tam 10 yıl geçmiş.

İlk defa Lise 2 de ayak bastığım düşünülürse, ben de tam 9 yıldır müdavimiyim.

Parti kalabalığı Arkaoda'yı uzun zamandır böyle görmediğimden garip geldi ancak eski kalabalık günleri anımsattı. Bütün eski barmenler, eski günlerden video gösterimleri, fotoğraflar..

Olgunlaşmışız diyelim, yaşlanmışsızdan daha iyi bir şekilde.

Özlem ve özlem..

Kadıköy hayatını renklendirdiğin için teşekküler ARKAODA!!


Cumartesi & Pazar

Kanka ve Toma ile geçen bir hafta sonu. İnsan daha ne isterki..

Gül'ün yeni evine de iyice alıştık. Saolsun.. :)


15 Aralık 2009 Salı

my new addiction


Bu tahmin oyunu akıllara zarar..

Hmm hangi filmin sahnesindendi demek daha da akılları karıştırıcı..

Siz de oynayın, aman ha fazla kaptırmayın.:)


ispark


Eğer aracınız varsa ve İstanbul sokaklarında İsPark noktalarına bırakıp gidiyorsanız, bilinki orada ödeme yapmasanız dahi sonrasında ceza olarak yazılıyor ve haber bile verilmiyor.

Plaka no nuzu girerek sorgulama yapabilirsiniz.



Ayrıca yeni "Teknolojik Parklar" geliyormuş, inanılmaz böyle bir otopark İstanbul'da!!!

Fragmanını izleyin anasayfasında var !!!!

auteurs


Sinema eleştirmenleri,

Sinema severler,

Sinema ile yaşayanlar,

Sinefiller..

İşte en güzel sitelerden biri..


Hem de başını Türkler çekiyor inanılmaz değil mi?

Kamer Altınova, Efe Çakarel..

Sizleri kutluyoruz böyle bir platform yarattığınız için...


About us bölümünde yazanlar:


Five things that were on our minds when we first dreamt up The Auteurs:
#1: Why can’t you watch In the Mood for Love in a café in Tokyo on your laptop?

#2: Why is it so hard to meet people who share the same love for Antonioni?

#3: Wouldn’t it be great to instantly send Tati’s Playtime to a friend if you think they needed it? (There’s nothing like film therapy!)

#4: Why do films on the internet just look awful?

#5: Why are we talking as if we were John Cusack in High Fidelity?


14 Aralık 2009 Pazartesi

50. Hafta gündemim


Bu hafta askere gidenler haftası olarak, tarihe geçti.

09 aralık;

- Akın ile Uluslararası Sinema - Tarih Buluşması kokteyli.. Ancak içki yok, muhabbet bol.. 17 Aralık'a kadar festival devam, gerçekten güzel filmler var. Mesela Coppola'nın "Tetro" su..


- Güngör'ün askere vedası @ Fırat's residence..

Özlemişim bütün Koç'luları.. Manzaralı evleri, kalabalık partileri.. ( Bu arada Diyarbakır'a askere gidiyor.)

-10 aralık;

Kankam, canımın içi Sina'nın askere vedası :( içim gitti, en yakın arkadaşımın askere gitmesi..

@ Göztepe Et Lokantası, baya özel bir gece oldu Sina için, en yakın dostları ile birlikte eğlence dolu... Özledim bile şimdiden kendisini.

-11 aralık;

Rakı balık @ Zeynep's..

Sıla + Zeynep ile güzel sohbetli bir gece.. İlişkiler, gelecek tahminleri, sanat, film müzik..

Dunia'da Gezegen Konserleri..

6.45 gram'da Kadıköy'ün sonunda 4:00 e kadar açık olan ve saat 2:00den sonra içeride sigara içilebilen nadir mekanlarından...

-12 aralık;

Dj Yoda @ Babylon... Mükemmel, efsane süper görseller.. iyiki gitmişim dediğim performanslardan biri.. Ne çok kalabalık ne de çok boş tam ideal bir hayran kitlesi..

Özge,Nergis, Şekip,Deniz, Pandaloop ekibi.,Fuat.......

-13 aralık;

Lovely day @Özge's residence.

Fol Burger'den FOS burgerler...!!!!!

Watched "Mozart & the Whale"...

Arkaoda "Samantha Lubelski" konseri..

Çifte mutluluk arka arkayaa..

Ongaku


-Fredrik - Vinterbarn

Today's favorites. I'm a vinterbarn as well, maybe that's why i like it!!!

http://vimeo.com/7954183

4 Aralık 2009 Cuma

19. Gotham Independent Film Awards


New York'ta düzenlenen ve bu sene Natalie Portman'ın katılımı ile sükse yapan film festivali ödül töreni 30 Kasım'da yapıldı.

Kazanan listeler ise:

Best Feature: The Hurt Locker (Tr'de gösterildi)


Best Documentary: Food, Inc.


Breakthrough Director: Robert Siegel (Big Fan)


Breakthrough Actor: Catalina Saavedra (La Nana - The Maid)


Best Ensemble Performance: The Hurt Locker

Best Film Not Playing at the Theater Near You: You Want Miss Me

viral video this week no:1


Viral advertising, günümüzün önemli olayı. Her yerden çıkıyor, herkes duyuyor, konuşuyor.

Bu haftaki en iyi viral video ise: Şükran gününde çıkan Sexy Pilgrim..


2 Aralık 2009 Çarşamba

Some Headlines..


- Müslüman ülkelerde kadın olmak din yaptırımı ve örf/adet farkı:



- Geçenlerde görmüştüm aklıma takılmıştı. İnanamadım Obama'ların yemeğinde adı listede bulunmayan karı-koca..You rock the party!!




- Geçen Kadıköy Belfast'ta oturmuş, Eurosport'ta bu sporu izliyorduk, yine karşıma çıktı.




- Yüzüm bu karaktere yapışacak dedi, 1. sezondan sonra ayrıldı diziden, neyse şimdi John Lennon karakterinde BBC tarafından çekilecek olan "Naked Lennon" sabırsızlıkla bekliyorum.



1 Aralık 2009 Salı

Yes 26!


Evet artık 26 yım. Gittikçe yaşlanmakla beraber mutluyum:)

Cuma: Yanımda 3 doktor arkadaşım varken, baya güvenli hissediyorum kendimi.. Special thanks to : Nergis, Işık, Sinan, Gökhan & Özgür. Doğum günümde yanımda olduğunuz için.. Doğum günümü fobime karşı benimle bayramın birinci günü vakit geçirdiğiniz için.... Her şey için.. Ayrıca Sinan & Anıl, durmadan "happy birthday" şarkıları söylediğiniz için...Kiki'de Pandaloop'a geç kaldık, bir dahakine Ayşe baştan gelcem...Dogzstar'da ise Solardip + Dingbot ilk kez dinledim muhteşemdiler!!!!

Cumartesi: Nice weekend in Moda & Kadıköy.

Pazar & Pazartesi: worried about Karabacak.. Hatırladıkları.. Kırmızı minibüs, popcorn, sabahın 5 buçuğunda Taksim'e geçmek istemesi.......

Ve kaybettiğim BanDANA'm... lütfen bulursanız arayınız....




26 Kasım 2009 Perşembe

Rejans


Doğum günüm şerefine Rejans'a gittik ailecek.. Hmm enfes ördövler ve tatlılar..
Neredeyse Cumhuriyet kadar yaşlı bir Rus Lokantası. Atatürk'ün gittiği ayak bastığı..
Gerçi yangında kül olduktan sonra tekrar yapıldı ancak yine de eski havasını yakalamışlar diyeyim..
Bİr kere garsonumuz çok iyiydi 1 ay önce işe başladığındanmı bilinmez çok ilgiliydi, teşekkürler..
Soğuk Ordövrlerden: Pate (Baya lezizdi), Ortaya karışık (Tarama, Acuka, Olivye, Rus lahana salatası,Gürcü Havuç salatası, Patlıcan salatası) ve Somon Çariçe (hmm leziz) Ordövler tam takır
Yanında sarı votkası meşhur diye ondan içtim, baya acı limonlu votka.. Çarptı anında..
Ana yemekler: Annem; Kuzu karski (içlerinde en lezzetlisiydi galiba) Babam;Dana Stroganoff (pek iç acıcı değildi) Ben ise Norveç Somon külbastısı istedim ama sanırsam normal somon geldi hem de Norveç değil Türk somonu hemen tadından ayırt ediliyor maalesef.
Tatlı olarak ise;Kestane tatlısı : Enfes!!!
Giderken Nostaljik Atatürk Albümü verdiler, Atatürk'ün ender rastlanan fotoğrafları hemen başucumuza koyuverdik:)

P.S Yani o kadar yer varken yaklaşık 3 yıldır görmediğim ve Amerika'da yaşayan arkadaşıma rastladım, en son One Love festivalde birlikte çalışmış ve şimdiki Sheraton eski Princess hotelde beraber kalmıştık bütün ekip ile birlikte.. Eski panik halinden eser yoktu, L.A de yaşamak ve artık menajerlik yapmak böyle bir şey sanırsam.. Sana mutlu ve güzel günler İstanbul'da ve L.A deki yaşamında Sinan!!!!

Olasılıklar-Tesadüfler..

Arkadaşınız bir cumartesi gecesi arar, akşam napcaksın planın nedir? Bu arada da hiç arayıp sormuyorsun. Utanırsınız, sıkılırsınız....1-2 hafta sonra bu sefer siz facebook'ta onu yakalayıp hadi hafta sonu çıkalım? Ok . süper.. Plan yapılmıştır bile.. Ancak hiç ummadığınız gibi konuştuğunuz gün karşınıza çıkar. Bir anda.. Tesadüf? Olasılık kaçta kaç? Yine de eğlenirsiniz, hafta sonu tekrar buluşmak için sözleşir. Yapılacak ev partisi için yine olasılıkları düşünürsünüz...

25 Kasım 2009 Çarşamba

The Fiery Furnaces


Abi-kardeş, 9 yıl önce grup kurmaya karar verirler, Brooklyn New york'ta..

Son olarak Kasım 2009'da online olarak, son albümleri I'm Going Away'i tekrar yorumlayan ikili "Take me Round Again" ile karşımızda.

Kendilerine göre "Alternative version of the record" açıklamalarını yapan Matt ve Eleanor, 2009 yılında iki albümle karşımıza çıkmış oluyor böylece.

Kendi tunelarında ilerlemeye devam edecekleri kesin.


Hmm dinlemeye devam...

HITRECORD


500 days of Summer'ı izlediyseniz, asansör sahnesinde Summer'ın kendisine "Smiths? I love Smiths" sözlerini aynen kendisine gerçek hayatta söylemek isterdim...Tabii sonra karşılaşacağı kız olan Autumn'da olabilir.


Sanırım ilk olarak "10 Things I Hate About You" filminde rastlamıştım kendisine sonralarında ise başarılarını başka gençlik-romantik komedilerde de gördük. Tabi hepsi romantik-komedi değil daha çok bağımsız yapımların gözdesi..


Son projesi http://www.hitrecord.org/ bir sanat projesi, hatta Sundance'e bile gidecek bir proje. Aslında 2004 yılından bu yana kendi kısa filmlerini yayınlasa da artık herkese açık bir proje!!


Neyse we love you Joseph Gordon -Levitt!!


The second best job in the world


Tanrım!! Size bir iş verilse ve içeriğinde,


Londra, Berlin, Milano, Paris, New York, Hong Kong ve Tokyo gibi şehirlerde bedave alışveriş imkanı ve Business Class uçuşlar. Kendinizi Victoria Beckham gibi hissedebilirsiniz!!!

-5,000€ aylık maaş

-10,000 €luk alışveriş bütçesi

-Dünyayı Business Class dolaşma

-Sponsor olan Accor hotel'de kalma imkanı..


Yapmanız gerekenler ise,

Her şehirdeki en iyi alışveriş yerlerini bulmak ve gezmek

Hiç bir yerde bulunmayacak eşyaları bulmak! Keşfetmek!!!

En ucuzlarını bulmak

En son yenilikleri açıklamak..


Hayallerinizi süsleyen bir iş..

Hatta Monster'da bile ilan vermişler. İnanılmaz!!



Book belt

Siteyi görünce aklıma Yale, Oxford gibi üniversitelerde elimde kitaplarla ve book belt ile düşündüm. Tabi, o kadar zeki olmadığımdan oralara giremedim, zaten iş hayatına da atıldık desek de, hala okuyanlar ve kitaplarını dağınık taşımak istemeyenler için ideal!.

http://www.thebookbelt.com.au/

Tim burton MoMA sergisi


22 Kasım'da MoMA'da açılan Tim Burton sergisi, New York'ta yaşayanların veya 26 Nisan'a kadar seyahate gidecekleri kişiler için kesinlikle görülesi bir sergi! Sanatçının kreatif işleri ve filmleri ile ilgili çalışmaları ve görseller yer alıyor. Hatta o kadar çok ilgi görüyorki sergi, yer darlığından timed tickets alarak ön sıralara geçebiliyor insanlar!




23 Kasım 2009 Pazartesi

THE TOP 100 GREATEST ALBUMS OF THE DECADE


Yine NME'den 2010 yılına gireceğimiz anlarda 2000-2009 yılı içinde çıkmış, on yılı geride bıraktığımız en iyi 100 albüm sıralaması!.

Zamanın ne kadar çabuk geçtiği ve müziğin bizde bıraktığı tadın hala aynı olması şerefine,


1- The Strokes - Is This It

2 - The Libertines - Up the Bracket

3- Primal Scream - XTRMNTR

4- Arctic Monkeys - Whatever People Say I Am, That's What I'm Not

5 - Yeah Yeah Yeahs - Fever to Tell

6 - Pj Harvey - Stories from the City, Stories from the Sea

7 - Arcade Fire - Funeral

8- Interpol - Turn on the Bright Lights

9- The Streets - Original Pirate Material

10- Radiohead - In Rainbows.



Son gossipler


Hmm son duyumlar,
Vogue Türkiye dergisi genel yayın yönetmeni, Seda Domaniç ile birlikte Ece Sükan'da moda editörü olma yolundaymış, ayrıca Time-Out eski gyy de orada.. Şu aralar hummalı bir çalışma içinde formatlarını hazırlıyorlar gece gündüz, 2010 ilk baharında raflarda beklediğimiz dergi sabırsızlıkla bekleniyor.
Bir de bir editör ve stajer daha aranıyor....
2010 konser rehberinde kimlerin olduğunu duysanız, ağzınız açık kalır, ancak maalesef buradan açıklayamam ancak hem Rockn Coke hem de Purple'ın yapacağı festivallerde sahneye çıkacaklar mükemmeeel.. Sabırsızlıkla bekliyorum.YUppi...
Black Lips üyeleri İstanbul'u çok sevdi, dün de rakı gecesine çıkılmış, kendilerini çok seviyoruz. Ve yine bekliyoruz...!!!
Galata taraflarının sevilen mekanı Building'te ise 25 Kasım Çarşamba gecesi %80'e varan indirimler var, uğramalı alışveriş yapılmalı.
Next Stoplar, Kadıköy'ün yeni mekanı 6:45'e gidilmeli..
Public'te yemek yenilmeli..
Pink Martini konserine giriş bulunmalı,
Bayram tatilinde Londra'ya gidenlerden istenecekler listesi yapılmalı,
Chagall sergisi gezilmeli,
Cihangir'in yeni mekanı Depo'da çalışmaya başlayan Deniz'e uğramalı...

47. hafta izlenimleri.

20 Kasım Perşembe,
Neredeyse her hafta sonu kapısından geçtiğim ancak pahalı diye hiç oturmadığım Tepebaşı'ndaki Thai restaurantı ÇokÇok'a bu sefer Başak hanım sayesinde gidebildim, ancak yine de daha yemeklerinden tadamadım:( Başakcığım saolsun, şaraplar biralar geldi gitti, Balans'taki Manga konseri öncesi. MTV Avrupa Müzik ödüllerini kazanmışlar bir gidip izleyelim bunu kutlamak için adlı konsept için gidilen mekan Balans. Alt kat ve üst kattaki işletme farkından alt katta alınan içkiler üst kata sokulmuyor, kötü bir mekan işletmeciliği!!.. Manga konseri güzel, Aylin Aslım'ın ayağına küt diye basmam ayrı tabi.
21 Kasım Cuma,
Mesai nedeniyle arkadaşımın doğum gününü kaçırdım! Neyse ama gece Ara Cafe'de tatlı başladı, Babylon'da artık konserler çok erken! Ebony Bones sadece 20 dakika izleyebildim, ancak kostümler olsun sahne performansı olsun muhteşemdi! Bonibon gibi kıyafetlerinden şeker tadında müzikler, ancak kadın hasta olmasına rağmen sahnede nasıl öyle dans etti hala aklım almıyor! Otto klasik kalabalık, Kiki'de ise "bebeler geldi" denildi. O kadar mı küçüğüm!!
22 Kasım Cumartesi,
Life is beautiful!!! Sabah Çukurcuma kahvesinde kahvaltı, Zep'le Eminönüne yürüyüş, akşam yine Zep'te evinde buluşma, sonra haber geliyor, kapıya isimler yazıldı yuppi!! Sis nedeniyle iptal olması beklenen Black Lips konserine gidiyoruz!! Sahnede muhteşemdiler, Ian günümü gün ettin.. Konser sonrası, P.D Sinan'ın evinde parti, bütün grup üyeleri dışında 30 kişi daha teşrif etti. Gece boyunca müzik, film, içkisepeti.com'dan içkiler, rakılar....
23 Kasım Pazar,
Sabah uyandığımız görüntüyü kimsenin görmek istemez, her yerde bira, sigara, yemek artıkları... Zar zor uyuyabildiğimiz gece ertesinde, cuppa'da nefis bir kahvaltı. Akşam ise Vapiano'da makarna!!

10 Temmuz 2009 Cuma

Trailers


IFC son zamanların en iyi 50 trailer'ını seçmiş.


9 Temmuz 2009 Perşembe

smv rulaz!


Stanley clarke, Marcus miller ve Victor Wooten üçlüsü mükemmel bir performans çıkardılar.. Açıkhava'daki tek konser olmasından mıdır, yoksa Marcus amcanın Türk insanı tarafından çok sevilmesinden midir bilinmez, dün akşam olağanüstü kalabalık bir topluluk ile birlikte inanılmaz bir konser izledi seyirciler. Bas çalabilenler çalabiliyorum diyorsa ayıp olur dedirtecek kadar iyiydi. Gecenin en güzel yanlarından biri ise Michael Jackson'ı anmalarıydı, hem konser sırasında farklı parçalara jam yaparlarken birbiri ardına kendi yorumlarıyla çaldılar MJ şarkılarını, bir de bis teki " Beat it" beklenmeyecek kadar muhteşem bir perfomans ile gönlümüze taht kurdu.

Stanley Clarke ise kontrbası ile aşk yaşadı bize de yaşattı, Marcus Miller ise bas klarineti ile hiç beklemediğim bir şov ortaya koydu. Üçlünün yanı sıra klavyeci ve bateristlerin önünde de saygı ile eğiliyorum.

26 Haziran 2009 Cuma

R.I.P


Serviste bir kadın var Muteber hanım, Atatürkçü, durmadan cumhuriyetin elden gittiğinden bahseden sabah sabah insanlar uyumak isterken bır bır konuşan ve her şeyden şikayet eden. Ama haklı olduğu yönleri de olmuyor değil..Sadece biraz uyku istiyorum. Sabah yine klasik bindi, ilk magazin haberlerini ondan öğrenmiş olduk.

- Arkadaşlar, Michael Jackson ölmüş..

Servis zaten sessizken bir anda insanların iç sessizliği eklendi buna,

- Hadi yaa nasıl olmuş ki?

İçim benim bir anda cız etti derler yaa daha kötü oldum. Sonuçta Michael Jackson pop müziğine damgasını vurdu müziğiyle veya dansıyla olsun. Pedoluktan tutunda yaptırdığı estetik operasyonlar olsun, küçük yaşta toplum tarafından yükselen değerlere çıkarıldığı için psikolojik dengesiz bir insana dönüşüvermesinden tutun..

Daha iki dakika geçmeden..

- Aaaa. Farah Fawcett'de ölmüş. Hani şu Charlie'nin Melekleri'nde oynayan..

İkinci bir sessizlik ve iç geçiriş.. Sabah sabah bu kadar da fazla ölüm haberi verilmezki kardeşim.

Alıştık biz sabah internetten gazetede okuduğumuz 3. sayfa haberlerine ve Dünya'da giden kötü gidişata..

Bir yandan Nick Hornby'dan "How to be good" u okurken dün bir yandan çevremi gözlemliyordum..

İlk gözlem, sahilde koşudan gelirken anne-çocukla karşılaştım. Çocuk ağlıyordu, düşmüştü ve annesini suçluyordu. Ne kadar kolay diye düşündüm kendi sorumluluğumuz alanındakileri başkasına yükleyerek bundan kurtulmak.. Sonra aynısı Cnbc-e de izlediğim Two and a half men'de de görünce dedim ben de yapıyorum çoğunlukla da anneme karşı..Üzücü..

İkinci gözlem.. Oliver Stone'un "W." izlerken edindim. Amerika'nın yönetim şeklinden nefret ediyorum, George Bush'tan da artık o kadar nefret etmiyorum aslında adam yazık kukla ama salaklıkları da yok değil tabi..Daha ne kadar petrol zengini olmak istiyorlarki.. Saçma..Daha nerelere girecekler? Saçma.. Daha ne kadar insan katledilecek..Delice.. Ama sadece artık George Bush'u daha iyi okuyabilirim. Daha önceden hayatına hiç bakmamıştım.. Bu hale ve bu karakter yapısının nasıl oluştuğunu anlayabilmiş değildim...

Dünyayı daha iyi bir yer yapmak isteyen kimse yok mu???

18 Haziran 2009 Perşembe


Yine bir festival dönemi yine rehberlik.. güzel günler.. Pazartesi Kodo'yu izledim tek kelime ile muhteşemdi, kendi ırkımdan olduklarından değil sadece ritmik duyguları gelişmişti. Akın sağolsun beni soktu içeriye ve mutlu huzurlu bir şekilde çıktık.. O nasıl çalıştır öyle ki yaşlı adam bile son yarım saatini sürekli davulun karşısında geçirdi. Bizim ağzımı açık kaldı tabii.. Çıkışta bindiğim dolmuşta karşılaştığım insan senden özür dilerim evet hatırlamıyorum insanları çünkü sadece bir kelime konuştuğum insanları hatırlamak zorunda olduğumu hissetmiyorum ama dolmuştaki sohbet hoştu, onun için de teşekkür ederim.

Salı evet Casey'leydik ehe derken Fisherspooner ile yani.. Otto'da yemek, votka gelincik.. sonra dansçılarıyle Casey geldi, hoş sohbet muhabbet, yemekler leziz denildi. Hiç bir yerde böyle güzel yemek yok denildi. Sanat camiasının saçmalıklarıyla birlikte yaratıcılık ve sahne performansları konuşuldu. Evet pazar günki konseri kaçırdım ama bütün incelikleriyle dinledim..yaşamış gibi oldum..

Çarşamba; arkaoda ve Moda sahil. Bu aralar en çok gittiğim yerlerden birisi oldu, çok yakın arkadaşım taşınınca tabii Arslanparçam benim.. hep yanımda ol...

Hafta sonu One Love a hazırım:) cumartesi kaçırdığım partileri düşünmek bile istemiyorum:(

9 Haziran 2009 Salı

Life is Beautiful. Kana??


Adıma açılan gruba teşekkürlerimi iletmek istiyorum buradan... Ama bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Evet gezmeyi seviyorum,arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, içmeyi, yemeyi, yeri geldiğinde dedikodu yapmayı,arkadaşlarımın evlilik tekliflerinde yanlarında olmayı,beni sevdiklerini ve benimde onları sevdiklerini bilmeyi,asmalımesciti, caddebostan sahili,arkadaşlarımın partylerine hep attending olmayı,en kötü günlerinde bile büyük küçük eş dost farketmeden yanlarında olmayı... Ancak üzüldüğüm bir konu var sadece o da her arkadaşıma zaman ayıraramamak ve herkesi mutlu etmeye çalışmama rağmen bazen mutlu edememek. Hiç bir arkadaşımı sınırlamam sevmemde eğer öyle bir şey de yapıyorsam direk söylenmesi taraftarıyım. Ben mutluyum çevremde? Acaba? büyük bir daire içinde bir boşluk mu yoksa? İstanbul benim şehrim mi? Buraya mı aidim? Aidiyetlik kurumuna başvurup bana cevabımı net vermesini istiyorum. Bir de aylık Susan Miller var tabi.. Onsuz napardık bilmiyoruz.(Kızlar adına konuştum)

12 Mayıs 2009 Salı

teen creeps


Yeni bir blog buldum GOOD : http://www.good.is/blogs , biraz istatistik, biraz çevreci, biraz da her türlü atraksiyondan alıntılar..

mesela dünyadaki alkol kullanım oranı, bisikletle ulaşım sorunları, fast food...

Bu sorunsallar ve akabindeki çevrecilik olayı benim tuttuğum felsefe türü...

8 Mayıs 2009 Cuma

0805


Dün Yapı Fuarı için Beylikdüzü'ne kadar gittim, hem gidiş hem dönüş yolunda trafik kazası vardı. Birisinde araba yamulmuştu, diğerinde ise Okul servisi devrilmişti. İnsanın hayatı ne kadar ucuz diye tekrar düşündüm!... Bu arada Beylikdüzünde kesinlikle yaşanmaz bence. Orası şehir bile değil ki^^.. Dönüş yolunda Anadolu Hisarı'ndan bindiğim taksici muhabbetleri ile beni benden aldı.. İşten sonra hemen eve gidiyormuş, gezmezmiş, tozmazmış, dışarı çıkınca insan sadece para harcıyormuş, 30'una gelince evlenmeliymiş ancak 2 sene flört etmek falan saçmaymış,birisini bulmak zormuş,içkisi kumarı yokmuş, yeğenine ayakkabı almış,hiç trafik cezası yememiş,hep emniyet şeridinden geçermiş,diğer taksiciler korkakmış,mışmışmışmış...!!! Ayrıca dün Arkaoda'da memleketim insanı Takuya Unagami çaldı.Radyocu ve Djmiş kendisi bir de karısının falan arkadaşları toplanmış dans grubu kurmuşlar.. Oh keyife bak 3 senede bir de İstanbul'a geliyorlarmış, ben bile 5 senedir gidemedim güzelim Tokyo'ma...Bollywood ve Asian Underground kafaları çaldı kendisi Sina'mız tabiiki neşelendi... Japonlarla da muhabbete daldım, neyseki Ozan beni tuttu eve götürdü,zaten yorgunluktan ölüyordum... Dönüş yolunda yine bir taksici muhabbeti.. Ozan'da bozuk çıkmayınca nolcak ben veririm dedim, taksiden inerken taksici demezmi ...erkeklik kitabına sığmaz , oğlan ödeyecekti.. ahaha koptum direk Ozan'a mesaj attım, yerim onun erkekliğini dedi ahaha...

6 Mayıs 2009 Çarşamba

punkreas


Dün Mabbas'tan görüp beğendiğim bir site..
Hatta Last fm'den sonra uzun zamandır beklediğim bir site Bant dergisi tadında..
http://www.punkreas.org/

hıdırellez

Eveeet beklenen gün dündü!!! Yıllardır gittiğim ve hiç bıkmadığım Hıdırellez şenlikleri.. Türk'üz işte göbek atcaz, oynayacaz ve tabiiki de dileklerimizi tutcaz...Sadece geçen seneki mekanda olsaydı tekrar o cankurtaranın eski kokusu,evlerden sarkan çocuklar, sokağa çıkan romenlerimiz ve çalgıcılarımız, panayır yerine sokakta kurulan balık ekmekçiler..En sevdiğim Harem-Sirkeci vapuru ile karşıya geçmek yine beni İstanbul'a hayran bıraktı.. Fulya'yı ikna edemedik ama Zeynep'le iyi gittik şenliklere gerçi gecenin sonunu birlikte bitirmesek de..Ve işte sahneeeeee...Ahırkapı parkı...Geçen seneki gibi olmasada şenlik alanı işte!!
Gece boyunca göbek atıldı mı? Atılmış Matmazey öyle der...
Ateşten atlandı mı? Tabiiki sorumu..
Dilek ağacı? Gül ağacı??
Gece boyunca bana ulaşamayanlar, benim ulaşamadıklarım...
İşte yine bir Hıdırellez geçti gitti. Seneye en iyi dileklerimizle buluşmak üzere..!!
xx