16 Nisan 2010 Cuma

Antiochia

Metrodan çıktık, asmalıya daldık. Nerede yesek derken hep önünden geçtiğim hatta ilk açıldığında uğradığım ama içki ruhsatı daha olmadığından yiyemediğim Antiochia'yı önerdim Aylin'e. Farklı tatlar denemek istediğindende hemen kabul gördü. Küçücük ufacık bir yer ancak dışarıda oturmak asmalının kalabalığından kurtulmak için oturulacak ender yerlerden. Bütün malzemelerinin Antakya'dan geldiği tadında da belli oluyor. Mezelerden Humus ve Abugannuş aldık, ortaya gelen üzeri pul biberli kıtır ekmekler yeni çıkmıştı fırından. Sonrasında ise içli köfte ve dürüm. Mutluluğumuza ve damak tadımıza diyecek yok. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder